Ambulanslar veya itfaiye gibi acil durum servislerinin ulaşım süresi, bulunduğunuz şehrin kalabalıklığına ve trafiğine bağlı olarak hayati oranlarda artabiliyor. New York gibi bir şehirde ulaşım süresinin 15-20 dakika arasında olması, çoğu hayatı tehlikeye atmak olarak görülmekte. Aynı şekilde İstanbul’daki ulaşım süresinin yarım saati geçebileceğini her geçtiğimiz gün görmekteyiz.

Hollanda Delft Teknoloji Üniversitesi’nden bir öğrenci, bu probleme olası bir çözüm üretmiş olabilir. Alec Momont tarafından tasarlanan “Ambulance Drone” sadece birkaç dakika içinde bir hastaya defibrilatör sunmak için saatte 100 kilometre hızla uçabiliyor.

Ambulance Drone, acil servis araçlarının renginde boyanmış bir multicopter ve yaklaşık bir dakika içerisinde 12 kilometrekarelik bir alanın içinde bir yere sevk edilebiliyor. İniş anında, kurbanın yakınında bulunan herhangi bir kişinin defibrilatörü kullanabilmesi için drone’a ekli bir operatör aracılığıyla yardımcı olunuyor. Ayrıca operatörün, her şeyin doğru yapıldığına emin olmak için drone’a bağlı bir kameradan canlı yayına erişimi olabilecek.

Momont, drone’u sadece defibrilatör ile bırakmak istemiyor. Bir oksijen maskesi, EpiPen, ve insülin enjektörleri gibi tıbbi malzemelerle donatılmış bir drone hayal ettiğini de söylüyor. Bunlardan herhangi birinin gerçekleşmesinden önce, tabii ki belirli hukuki konularda anlaşılması ve navigasyon sisteminin mükemmel olması gerekiyor.

Her birinin maliyeti 19 bin dolar olan Ambulance Drone’lar, acil hizmetler için küçük bir harcama değil. Fakat bu sistem, ulaşım sürelerini kısaltmak için fazladan ambulans ve ambulans ekibi eklemekten daha ucuz bir yolmuş gibi görünüyor.