İçinde sağlığınız, genetik özellikleriniz ve nasıl yaşamanız gerektiğiyle ilgili binlerce bilginin bulunduğu sadece sizinle ilgili koca bir ansiklopedi hayal edin. Şimdi bu ansiklopedinin içindeki her türlü bilginin dünyanın dört bir yanındaki deneyimli sağlıkçıların ağzından çıktığını düşünün. Öyle bir kitap olsun ki hangi besinin vücudunuzun biyokimyasına, fizyolojisine ve genetiğine nasıl etki ettiğini bilsin. Lakin üşengeç olduğunuzu varsayıyorum. O zaman sorduğunuz sorulara anlık olarak cevap vermek için tüm bu bilgileri kullanan hızlı ve akıllı bir yardımcıyı devreye sokabiliriz. Hatta bu yardımcı geleceği de görebilsin ve ne zaman ne yiyeceğinize önceden karar verebilsin.

Bu anlattıklarım bilim kurgu romanlarından çıkmış gibi gözükse de aslında hâlihazırda var olan yapay zekâ teknolojileriyle hayata geçirilebiliyor. Hatta bu teknolojiyi yakında bizlere sunacak olan Shae firması şu anda Indiegogo üzerinden bir kitle fonlama kampanyası yürütüyor bile.

Peki Nedir Shae?

Shae sesli ve yazılı komutlarla çalışıp telefonunuz, tabletiniz ve giyilebilir cihazlarınızla bağlantıya geçebilen yapay zekâlı bir asistan. Yıllardan beri tanıdığımız Siri’ye oldukça benzediğini söyleyebiliriz. Zira temel olarak aynı prensiplerle çalışıyor.

Neler Yapabiliyor?

Indiegogo üzerinden tanıtım videosunu izlediğimizde Shae’in yapabileceklerinin neredeyse sınırı olmadığını görüyoruz. Örneğin kullanıcılardan birisi “kendimi sağlıklı tutmak için akşam ne yemeliyim?” diye sorduğunda Shae kişinin aktivite takip cihazından aldığı verilere göre “dün akşam uyumadan önce saatlerce yatakta döndüğünü ve bu sabah yaptığın ağır egzersizi göz onüne alırsak etli ve sebzeli çorba ile glutensiz makarna ideal olabilir. Sipariş vermemi ister misin?” şeklinde cevap veriyor. “Çok uykum var. İş yerinde gözlerim kapanıyor.” denildiğinde “saat 14:30 gibi portakal suyu içmelisin.” diyor ve arada espri bile yapıyor. Hatta o kadar ileri gidiyor ki, yaklaşan uçak seyahatinizi size hatırlatıp “eğer yolculuk sırasında miğde bulanmasını ve jetlag etkisi engellemek istiyorsan şunları yemelisin.” şeklinde tavsiyelerde bile bulunuyor. Ek olarak dışarıda yemek yiyecekseniz damak tadınız, sağlığınız ve bütçenize göre en yakın mekânı buluyor ve restoranın aldığı değerlendirmeleri size sunuyor. Yani haftalar, aylar ve yıllar boyunca yaptığınız her türlü hareketi ve yediklerinizi kaydederek sizi yakından tanıyan birisi haline geliyor bu uygulama. Sizi çok iyi tanıdığı için de her türlü ihtiyacınıza göre çözüm yolları üretiyor.

CEO Matt Riemann dahil olmak üzere sağlık koçları, diyetisyenler, şefler ve genetikçilerden oluşan 20 kişilik Shae ekibinin yegâne amacı herkesi sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamaya yönlendirmek. Özellikle Riemann açıklama videosunda eskiden oldukça sportif olduğunu, atletlerle ve politikacılarla çalıştığını söylese de kronik ağrıları ve acıları olduğunu vurguluyor. Gittiği hiçbir doktorun teşhis koyamadığını belirten Riemann o anda Shae (eski adıyla ph360) adlı projeyi hayata geçirmeyi kafasına koymuş. Herkesin kolayca erişebileceği ve yardım alabileceği bir asistanın ihtiyaçtan doğduğunu topladığı ekibe anlatıp özellikle dünya nüfusunun yarısının fazla kilolu olduğunu göz önünde bulundurarak bu uygulamayı ortaya çıkarmış.

Ekim ayında hizmete sunulacak olan Shae şimdilik açıklananlara göre Apple Watch, Fitbit, Pebble, Samsung Gear, Emotiv, Android Wear, Emwave ve Garmin gibi aktivite takip cihazlarıyla senkronize bir şekilde çalışabiliyor. Indiegogo üzerinden yürütülen kampanyanın bitmesine 13 gün kalmışken bu aşamada destek olanları tabii ki bazı fırsatlar bekliyor.