Yakın bir zamanda Facebook kurucusu Mark Zuckerberg yaptığı bir duyuruda yeni bir özel sektör girişiminde bulundu. Bu duyuruda, henüz internetle hiç tanışmamış olan ya da internetin yeni yeni kullanılmaya başlandığı ülkelere internet erişimi sağlamayı amaçladığını belirtti. Böyle bir duyuru ve girişimcilik çağrısı ise akıllara bazı soruları getirmiş oldu; sosyal, ekonomik ve insan haklarının daha da gelişmesi gereken coğrafyalarda internete bağlanabilmek gerçekten de bir öncelik midir? Pek çok toplum açlıkla, temiz su ve ilaç arayışıyla mücadele ederken bu insanların çevrimiçi hale gelmesi gerçekten de  bu kadar önemli midir? Aslında, evet önemlidir.

Bu tip gelen eleştirilerden pek çoğu alanında uzman güvenilir kişilerden geliyor olmasına rağmen, gelişmeye ihtiyacı olan ülkelere sunulacak olan geniş internet ağı ulaşımı diğer yardımlardan çok daha fazla kişinin hayatını kurtarabilir. Bu değişim ise, internet aracılığıyla gelen sağlık hizmetleri değişimi ile mümkündür. Çevrimiçi olabilmek ve çevrimiçi hizmetlere tam anlamıyla ulaşabilmek dünya gündeminde önde gelen sıralarda olmalıdır. İnternet, sosyal medya ve çevrimiçi hizmetlerin bu kadar önemli olmasının bir kaç sebebi var.

İlk olarak, iletişimin ve sağlık alanındaki teşhis sürecinin hızlanması ülkelerin sağlık alanında yaptığı giderlerin büyük ölçüde azalmasına olanak sağlayabilmektedir. Örneğin, Stanford üniversitesinden bir grup öğrenci, Kenya’da bulunan kenar mahallelerin çevredeki en ucuz su kaynaklarının nerede bulunduğunu ve bu kaynaklar hakkındaki ayrıntılı bilgileri sunabilen bir mobil uygulama geliştirdi. Kenya’da su kaynaklarının temiz olmaması daha doğrusu temiz olmayan su kaynaklarının dolandırıcılık ile ihtiyaç sahiplerine satılması sebebiyle pek çok kişi hasta olmakta ve hayatını kaybetmektedir.  Bir başka mobil uygulama çalışması ise, yeterli miktarda sağlık uzmanı bulunmayan bölgelerde kolera tedavisinin yapılabileceği merkezleri göstermektedir. Pek çoğumuz hatta neredeyse hepimiz, mobil cihaz ve uygulamalarımızı sevimli kedi fotoğrafları ya da Temple Run gibi oyunlar oynamak için kullanırken, asıl işlevlerinin ne kadar yararlı olabileceğini unutabiliyoruz: Mobil cihazlar ihtiyaç sahibi coğrafyalarda ölüm ile yaşam arasında çizgiyi belirleyebilecek nitelikteki teknolojik aletlerdir.

İkinci olarak ise, gelişmekte olan ülkelerdeki sosyo-ekonomik değişikliklerin oluşması ve hayat kalitesinin artması için günümüzdeki en önemli araçlardan bir tanesi kesinlikle internettir. Salgın hastalıklar, beslenme bozuklukları ve ortaya çıkan sağlık problemleri sefaletin göstergeleri olduğu gibi aynı zamanda, büyüme zorluğu çeken, iş sıkıntısı çeken ve vatandaşlarının sağlığı için yeterli ilaç ve tedavi olanaklarını sağlayamayan ülkelerin de bir göstergesidir. Bu belgeye göre son 5 yıl içinde gelişmiş ülkelerin gayrisafi hasılalarının %21’i internet bağlantısı sayesinde ortaya çıkmaktadır. Buna rağmen Afika’nın yalnızca %16’sının internete erişimi vardır ve bu oran çok çok daha yükseğe çıkarılabilirse pek çok problemin çözülebileceğine dair görüşler de mevcuttur. Afrika’nın internete erişimi olmasının önemi çok büyüktür.

Üçüncü olarak ise, internetin global sağlık hizmetlerine katkısı oldukça fazladır ve çoğunlukla hayat kurtarılmasındaki en önemli kısımlardan biri olan bilgi paylaşımı işini web dünyasına bağlanarak gerçekleştirebiliyoruz. Artık en basitinden örnek vermek gerekirse ki bu konuda oldukça fazla yazılmış yazı bulmak mümkün, sosyal medya ve internet bağlantısı olan bir hasta, yerel bir sağlık uzmanı ya da servis sağlayıcısı bilgi ve kaynak ulaşımını çok ucuza ve olabilecek en kolay şekilde gerçekleştirebilmektedir.

Temiz su kaynaklarına ulaşım, sağlıklı besin üretimi ve tüketimi bir ülkenin yüksek öncelikleri arasındadır. Erişilebilirlik ve bağlanırlık ise çoğu zaman bu önceliklerin içinde olmamaktadır oysa ki olması gereken en öncelikli ihtiyaçlar arasında olmalıdır.  Günümüzde gerekli işaretleri okuyabilen herkes fark edebilir ki erişilebilirlik ve bağlanırlık diğer pek çok önceliğin yerine getirilmesinde en önemli rolü oynayan etkenlerdendir. İnternet yalnızca açlık ve tokluk, hastalık ve sağlık gibi kriterleri belirlemekle kalmaz aynı zamanda insan hakları ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları da değiştirebilmektedir. Mark Zuckerberg yaptığı bu girişimcilik hareketiyle bana göre de oldukça önemli bir sorumluluğu yerine getirmek için gerekli adımları atmaya başlamıştır.