Omnicell Yönetim Müdürü Paul O’Hanlon, verdiği röportajda, geleceğin ilaç sektöründe otomatların önemli rol oynayacağını söylüyor. Teknolojiyi hayatımızın her alanında kullanırken sağlık sektöründe de NHS tarafından tamamiyle benimsenmesini savunan O’Hanlon, otomatikleştirilmiş ilaç hizmetinin, hem hastalar hem de tedarikçiler açısından faydalı bir adım olduğunu, deneyerek kanıtlamış durumda.

Wight Adası’ndaki St Mary’s Hospital’a yerleştirilen, Trust’ın otomatik reçeteleme ve yönetim sistemi (JAC EPMA) ile çalışan, Omnicell robotik ilaç dağıtma makinesi şimdiden hastanenin bütün hastalarının aldığı hizmet kalitesini arttırmış durumda. Makine hangi ilaçların kullanıldığını, stoktaki ilaç miktarını kontrol ederken bir yandan da çalışanların zamanından tasarruf edip, iş gücünün tamamiyle hastalara yoğunlaşmasını sağlıyor.

Birleşik Krallık’ta ilk defa böyle bir otomatik ilaç sisteminin kullanılması, şimdilik şöyle sonuçlar vermiş durumda:

• Biten ilaçlar yüzünden, ilaç kullanamayan kişilerin sayısı %10 azalması.
• Hastanedeki ilaçların, makine geldiğinden beri fiyatlarında %11 azalma.
• Hastane koğuşlarındaki ilaçların stok değerlerinin %25 düşmesi.
• Hemşire ve hasta bakıcıların, ilaçları doğru aramak, dolaplarından çıkarmak için kullandığı zamanı hastalara bakmak için kullanması.
• Yerel ilaç firmalarının, ilaç dağıtımından çok klinik araştırmalar ve hasta sağlığıyla uğraşması.

Bu sistem sayesinde doktorlar, hastalar için reçeteledikleri ilaçları direkt olarak mesajla makineye yolluyor. Hemşireler ise bu güvenlikli makinelere parmak izi tanımlama sistemiyle erişip gerekli ilaçları hastalara götürüyor. Bu sırada da bir ışıklandırma sisteminden faydalanarak ilaçların yanlış hastalara vermesi engelleniyor. Ayrıca makine, içindeki ilaç sayısını sürekli saydığı için, stokları azaldığından yerel eczanelere bir mesaj yollayarak ilaç tedariki yapabiliyor. Omnicell’nin çalışmaları ve hastanelerin talepleri devam ettiği sürece, bu makinelerin her yere yayılacağı söyleniyor.