Araştırmacılar, şimdiye kadar otizm hastası çocuklara yardımcı olması için üretilen uygulamalara ve online platformlara özel olarak destek vermekteydiler. Ama Vanderbilt Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacı, şimdiye kadar olanlardan çok daha farklı bir çalışmayı ortaya koydular. Otizm rahatsızlığına sahip  çocukların dikkatini çekecek  insansı robotları geliştirdiler.

Makine mühendisleri ve otizm uzmanları tamamen programlanabilir bir uyum sistemi (NAO) kullanan bir robot geliştirdiler. Kameralar, sensörler ve bilgisayarlarla donatılan bu robot, çocuklara temel sosyal öğrenme becerilerini geliştirmeye yardımcı olacak şekilde dizayn edildi.

ARIA (Adaptive Robot-Mediated Intervention Architecture) adı verilen sistem yapısı, robotun, sözlü motivasyon ve jestlerle çocukların dikkatini çekmesini sağlıyor. Çünkü çocuk eğitimi sırasında en önemli iletişim yolu olan göz teması, eğer  otizmli çocukların etrafında dikkat dağıtıcı çok fazla nesne varsa zor olabiliyor.

Grubun araştırmasına göre, otizmli çocuklar bir bireyle birlikte olmaktansa, geliştirilen bu insansı robotla gözle görülür bir şekilde daha fazla zaman geçiriyor.

Vanderbilt Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği bölümü Profesörlerinden biri olan Nilanjan Sarkar’a göre otizmli çocuklar daha az yıldırıcı etken ve daha az anksiyete yüzünden NAO’yu terapistlerine tercih ediyorlar.

İleri seviyelerde, robot hastanın hareketlerine göre tepkiler vermekte ve üzerinde bulunan ekranlar sayesinde hastanın ilgisini üzerinde tutabilmek için video ve görseller sunuyor. Hasta eğer ilgi gösterirse, NAO buna karşılık hastayı daha da cesaretlendirmek için tüm yeteneklerini sergilemeye başlıyor.  Eğer hasta hiçbir şekilde karşılık vermezse, NAO bu sefer farklı tarzdaki ileti ve el hareketlerini bir araya getirerek ilgi çekmeye başlıyor.

Sosyal robot diyebileceğimiz bir türe dahil olan Keepon da aynı şekilde otistik çocukların iletişim ve etkileşim becerilerini geliştirmek amacıyla tasarlandı. Fakat ARIA sistemi, başlangıç safhasında, yardımcı rolünde çok daha başarılı bir performans sergiliyor.

Çoğu zaman tedavi sürecinde haftaları hatta ayları bulabilen bir bekleme süresi olabiliyor. Ama Sarkar ileride daha da geliştirilebilecek araştırmalarla, robotların geçici de olsa bir öğrenme aracı haline gelebileceklerine inanıyor.

“Pek çok çocuğa otizm teşhisi konurken, tedavi sürecinde bu çocuklarla sürekli ilgilenecek bir doktor bulmak neredeyse imkansız. Eğer bu sistemin etkili olduğu tam manasıyla kanıtlanır ve yaygınlaşırsa, ileride evlerde dahi bir robot sayesinde otistik çocukları gözlemleyebilecek uzmanlar olabilir.” diyor Sarkar.