Sağlık Bilgilerine Ulaşmak: Mobil ve Sosyal Mecralar
Sosyal medya ve mobil mecraların sağlık alanında kullanılmaya başlamasıyla bu alanların yükselişe geçtiğini söyleyebiliriz. Her geçen gün daha fazla sayıda sağlık çalışanının ve ilaç firmasının mobil ve sosyal mecralarda varlığını gösterdiğini söyleyebiliriz.
Demi & Cooper Advertising ve DC Interactive Group tarafından hazırlanan son grafik bizlere sağlık sektörünün mobil ve sosyal mecralarda neyi, ne kadar ve nasıl kullandığını anlatıyor:
- ABD dahilindeki hastanelerin %26’sının sosyal medyaya katılımı var.
- %46’sının YouTube hesabı, %84’ünün Facebook hesabı, %64’ünün Twitter hesabı var.
- Katılım gösterenlerin %12’si aynı zamanda blog tutuyor.
- Doktorların %60’ı sosyal medyanın hastaya verilen hizmetin kalitesini arttırdığını düşünüyor.
Tüketicilerin üçte biri sosyal medyada aktif olduklarını belirtiyorlar. Bu bireyler sosyal medya sitelerini (sosyal ağlar, bloglar, forumlar vb.) internet üzerinden semptomlarını araştırmak ve paylaşmak, doktor tavsiyesi almak, ilaçlar hakkında bilgi edinmek, medikal cihazlar hakkında bilgi toplamak, sağlık planları hakkında bilgilenmek için kullanıyorlar:
- 18-24 yaş arası bireylerin %80’inden fazlası sağlık bilgilerini sosyal medya üzerinden paylaşabileceklerini belirtiyorlar.
- Aynı bireylerin %90’ı sosyal medya üzerinden buldukları sağlık bilgilerine güvenebileceklerini belirtiyorlar.
Word of mouth konseptini artık bilmeyen kalmadı. Etrafımızda benzer hastalıkları ya da aynı hastalığı deneyimlemiş kişilerin fikirlerine önem veririz. Bu durum ABD içerisinde de değişmiyor:
- Hastaların %46’sı tanıdıkları diğer hastaların sözüne güvenirken, %25’i tanımadıkları hastalara güvendiklerini belirtiyor.
- %55 hastanelere güvendiğini belirtirken, %60 doktorların son sözü söyleyeceğinde hem fikir. %56 ile hemşireler sağlık konusunda güvenin yüksek olduğu ikinci adres oluyorlar.
Hastaların yaşadıkları deneyimi paylaşması yeni düzenin getirdiği bir olmazsa olmaz. Genellikle olumsuz deneyimlerimizi daha çok paylaşma eğiliminde oluruz. Oysa sağlık sektöründe bu durum tam tersi:
- Hastaneden alınan sağlık hizmetiyle ilgili olumlu yorum yapma tutumu %44 iken olumsuz yorum yapma tutumu %40’da kalıyor.
- Kişi bazında hemşire, doktor ya da hizmeti veren ile ilgili olumlu yorum yapma tutumu %42 iken olumsuz yorum yapma eğilimi %35.
- Ayrıca hastaların %41’i sosyal medyanın doktor ya da hastane seçimlerinde etkili olduğunu belirtiyor.
İşin mobil kısımına baktığımızda:
- 2010 yılında cep telefonundan sağlık bilgisi arayanların oranı %17 iken 2012 yılında bu oran %37’ye çıkıyor.
- Her iki yetişkinden biri akıllı telefonunu sağlık bilgisi aramada kullanıyor.
- Akıllı telefon sahiplerinin %19’u telefonlarına en azından bir tane sağlık uygulaması indiriyor. Spor, diyet ve kilo takibi uygulamaları en popüler uygulamalar.
- Kadınlarda iyi eğitim ve hane gelirinin 75,000 doların üstünde olması gibi etmenler akıllı telefonlarına sağlık uygulaması indirmelerine etki ediyor.
İnfografiğe buradan ulaşabilirsiniz.
Submit a Comment