Dünya teknoloji devi Apple, sağlık alanında kullanılabilecek yeni patentleri satın alarak sağlık sektörü içinde kendinden uzun bir süre söz ettirmişti. Yakın bir zamanda kendi cihazlarını sorunsuz bir şekilde çalışan kalp ritmi ölçer sensörlerle donatmak isteyen Apple, bu sensörleri geliştirerek, akıllı telefonların kişiselleştirilmesi ve açma-kapama fonksiyonlarını getirebilmelerinde dahi rol oynamasını planlanmaktadır.

Bu sensörler aracılığıyla kullanıcılarının EKG ölçümlerini dahi analiz ederek kullanmayı planlayan Apple, mobil sağlık sektöründeki önemini daha da geliştirmeyi planlıyor gibi gözükmektedir. Bu haberin detayı için buraya tıklayabilirsiniz.

Apple’ın sağlık sektöründe hali hazırda nasıl bir yere sahip olduğunu birazdan anlatacağım fakat ondan önce teknoloji devinin, cihazlarını geliştirmek için yaptığı en son atılımdan bahsedeceğim. Apple herkesi şaşırtarak; dijital sağlık sektöründe çalışan ve medikal cihazlar alanında uzman iki önemli kişiyi kendi bünyesine kattı. Bu kişilerden birincisi, Sano Intelligence’da görev yapmış ve adından çokça söz ettirmiş olan Nancy Dougherty. Özellikle dijital sağlık sensörleri arasında önemli bir yere sahip olan Proteus Digital Health bünyesinde görev yapmış olan Dougherty, şirketin çıkardığı “akıllı hap ve giyilebilir sensör alıcısı” ile büyük başarı kazanmıştı.

 

 

İlaç ile birlikte yutulan bu sensör, bulut teknolojisi sayesinde topladığı tüm verileri iletebiliyor ve hasta tarafından giyilen küçük bir giyilebilir-dijital parça aracılığıyla akıllı telefonlara, tabletlere, bilgisayarlara bağlanabiliyor. Böyle bir icadın önemi, ilaç kullanımlarında tek bir dozun dahi hayati öneme sahip olduğu durumlarda özellikle ortaya çıkmaktadır. Yaşlılık, ihmalkârlık gibi durumlar sebebiyle unutulan tek bir doz, hastalığa direnç kazandırabileceği gibi duruma göre farklı olumsuz sonuçlar da verebilir.

İçerisinde sensör bulunan ilaç yutulduktan bir süre sonra hastaya ya da yakınlarına şu mesajı gönderiyor: “Merhaba, Ben Novartis ve şu an olmam gereken yerdeyim.” Daha sonra ise alınan ilacın bilgilerini göndermeye başlıyor. Güzel değil mi? Peki bu muhteşem cihazın yaratıcıları Apple gibi bir devle çalışsa? Apple’ın sağlık alanında çok büyük yenilikler yapmaya hazırlandığını söylemek mümkün.

Apple 2008 yılında mobil uygulama pazarı olan AppStore’u kullanıma açmadan önce, akıllı telefonların ve uygulamaların hayatımızda hiç bir yeri yoktu. Hatta henüz bir kaç sene öncesine kadar mobil uygulama demek, çoğu kullanıcı için bedava mesajlaşmaktan öte bir anlam taşımamaktaydı.

Sağlık sektörünün aslında dijital dünyaya girişini sağlayan şey Apple’ın tüm alışkanlıklarımızı değiştiren ürünlerinden biri olan tabletler sayesinde oldu. Günümüzde farklı işletim sistemlerinde ve farklı donanımlarda (ve tabii ki fiyatlarda) piyasada bulunan tabletler bulmak mümkün. Fakat tüm bu çeşitliliğin içinde Apple’ın liderliğini hiç bir zaman düşürmediğini söylemek mümkün. Sağlık çalışanları, başını Apple’ın çektiği mobil gelişmeler ve uygulamalar sayesinde, bilgiye ulaşımın gerçekten zor olduğu bölgelerde etkin bir şekilde hizmet verebildi. Kenya ve Haiti gibi az gelişmiş ülkelerdeki sağlık çalışanları mobil teknolojiler sayesinde, dolaylı da olsa, pek çok hayat kurtardığını söylemek yanlış olmaz. App Store’da bugün IMS Health‘in sunduğu verilere göre 44 bine yakın mobil uygulama sağlık kategorisi içinde bulunmaktadır.